Sadece ülke isimlerinde kullanılmayan bu ek, pek çok dünya dilinde yeri, oluşu veya alakalı fiilleri tanımlamak için de kullanılıyor.

İlk kez Sanskrit (Eski Hintçe) dilinde karşılaştığımız “sthāna” kelimesi, “arpanın yetiştiği yer” anlamına geliyor. Eski Farsça konuşmacılarının bölgeye hakimiyetinden dolayı önce Eski Farsçaya, oradan da tüm Avrasya’ya yayılıyor.

Farsçada ana yurt veya -n olduğu/bulunduğu yer anlamına gelen estān son eki, Türkçeye –istan, İngilizceye -stan olarak geçiyor. Örneğin: Gül bahçesi (güllerin olduğu yer) Farsçada golestân iken, Türkçede gülistandır.

Batıya yapılan göçler sonucunda pek çok Batı dili yerleşim yerlerini veya sabit durmayı tanımlarken -stan” ekinden “-sta” olarak faydalandı. Hazırlamış olduğumuz bu görselde, Avrupa dillerinin bu eki kullandığı kelimelerden ve fiillerden örnekler görüyorsunuz.

Ülke İsimlerinde Kullanılmaya Başlanması

1918 yılında kurulan, Sovyetler Birliği’ne bağlı ilk Türk devleti “Türkistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti”nin isimlendirilişinde bu eke yer verilmesinden sonra, Sovyetler Birliği’nden ayrılan devletler bu eki aldı.

Bu özerk devletin kuruluşundan, Sovyetler Birliği’nin çöküşüne kadar ki süreçte: Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın isimleri de bu eki kullanarak devletlerini kurdular. Böylece bölgedeki halklar, isminin sonuna eki ekledi ve bölgesine ismini verdi.

Bu ekin kullanımıyla Pakistan isminin de, Pakîlerin olduğu yer olarak düşünebilirsiniz, ama öyle değil! Pakistan bir istisna.
Baş harfleri bölge isimlerinden oluşuyor:

Punjab, Afgan, Kaşmir, Sind ve BeluçiSTAN.


Aradaki İ harfi ise, telaffuzu kolaylaştırmak için.